Aids (HIV) Nedir? Belirtileri ve Tedavi

Aids (HIV) Nedir? Belirtileri ve Tedavi

Aids (HIV) Nedir? Belirtileri ve Tedavi

Aids (Acquired İmmune Deficiency Syndrome)

Aids (HİV) Nedir?

Aids HIV (Human immunodeficiency virüs) etkendir. Bir RNA virüsüdür. Alkol ve dış etkenlere karşı çok duyarlıdır. Şimdiye kadar 2 tipi tespit edilmiştir. HIV 1 ve HIV 2. HIV 2 genellikle Batı Afrika da yaygın olup daha zayıf bir virüstür. 20- 30 yıl veya daha önce hayvanlardan insanlara taşındığı düşünülmektedir. Ancak hastalık 1981 yılında özel risk gruplarında (homoseksüeller ve ilaç, uyuşturucu bağımlıları) yayılarak adeta salgın halini almıştır.

Aids (HİV) Bulaşma Yolları Nelerdir?

  1. Hastalık en sık cinsel ilişkiyle bulaşmaktadır. Semen ve vajina salgılarında HIV varlığı gösterilmiştir. Cinsel organlardaki bir çatlaktan kana karışarak bulaşmaktadır. Anal seks HIV in bulaşma oranını arttırmaktadır. Bir zamanlar sanıldığının aksine heteroseksüel (kadın –erkek) ilişkiyle de yüksek oranda bulaşmaktadır.
  2. HIV kan ve kan ürünleri ile de bulaşır. Kan hastalarında ve damardan uyuşturucu kullananlarda yüksek oranda görülmektedir. Kan ürünlerinde HIV taranması rutin olarak yapıldığı için bu bulaşma önemini yitirmiştir. HIV taşıyan bir hastanın kanı veya vücut salgısı cilt veya mukoza ile doğrudan temas ederse HIV bulaşabilir. HIV virüsü taşıyan bir iğnenin batması sonucu bulaşma oranı % 0,5 dir. Ciltlerinde hiçbir kesik bulunmayan 795 olguya HIV taşıyan kan bulaşmış ancak bunların hiç birinde enfeksiyon görülmemiştir.
  3. Hastalık gebe kadından dolaşım yoluyla bebeğe geçmektedir.

Enfeksiyonun 4 klinik dönemi vardır:

Akut HIV enfeksiyonu: Hastaların çoğunluğu virüsle karşılaştıktan 3- 6 hafta sonra akut HIV enfeksiyonu geçirirler. Kilo kaybı, ateş, gece terlemesi, yorgunluk, eklem ve kas ağrıları, cilt döküntüleri ile karakterizedir. Bazı hastalarda bu dönem hiç görülmemektedir. Anti HIV antikorları hastaların çoğunda 2- 8 hafta içinde pozitifleşirse de bu süre 6 ay veya daha da geç olabilir. Eğer bu aralıkta test yapılırsa test negatif sonuç verir. HIV bulaşma şüphesi olanlarda test 3 ay sonra tekrarlanmalıdır.

Asemptomatik dönem: Bu dönemde hastalığın hiçbir belirtisi olmamasına rağmen kan testleri pozitiftir. % 50 den fazlası 10 yıl içinde bulgu veren döneme geçecektir.

Yaygın lenfadenopati dönemi: Birinci dönem bulgularına ek olarak immün yetmezlik (bağışıklık sistemindeki yetmezlik) bulguları da görülür. T –helper lenfositlerde azalma mevcuttur. Beraberinde lökositlerde ve trombositlerde de ( kan hücreleri ) azalma vardır. Yaygın lenfadenopati ( lenf bezlerinin şişmesi ) tipiktir. Bazı hastalarda bu tablo kendiliğinden gerileyebilir ancak büyük çoğunluğu AİDS dönemine geçer.

Aids: Bu dönemde immün yetmezliğin sonucu olarak tüm fırsatçı enfeksiyonlar tabloya eklenir. Genel durum kötüleşir. Kaposi sarkomu ve lenfoma gelişebilir.

Aids (HIV) Tanısı

Anti HIV antikorlarının ELİSA yöntemi ile tespiti % 99 un üzerinde sensitiviteye sahiptir. İki kez pozitif bulunan olgulara daha spesifik olan Western Blot testi uygulanır.

Aids (HIV) Sonuç

Sonuç oldukça kötüdür. Bir zamanlar taşıyıcı oldukları ya da hastalığı geçirdikleri veya iyileştikleri zannedilen asemptomatik (2. dönem) olgularda daha sonra AİDS tablosunun geliştiği görülmüştür.

Bu dönemin ne kadar süreceğini bilmek mümkün değildir. 10 yıl süreyle ikinci dönemde izlenmiş olgular vardır. AİDS tablosunun görüldüğü 4. dönemde ölüm % 100 dür.

Aids (HIV) Korunma ve Tedavisi

Risk gruplarının taranması ve taşıyıcıların saptanması korunmanın temel prensibini oluşturmaktadır.

Tek eşlilik ve cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanılması virüse karşı alınacak etkin önlemlerdir. Spermisid içeren ( nonoxynol 9) lateksten yapılmış prezervatifler en emniyetlisidir. 

HIV virüsüne karşı aşı henüz bulunmamıştır. AZT ve ribavirinin yaşam süresini uzattığı iddia edilmektedir. Aşı üzerinde çalışılmasına rağmen virüsün sürekli olarak yapısını değiştirmesi nedeniyle henüz başarılı bir sonuç elde edilememiştir.

  1. Protozoa Enfeksiyon
  2. Mantar Enfeksiyonu
  3. Parazitler:

Pediculosis Pubis (Kasık Biti)

Ter bezlerinin fazla olduğu deri bölgelerinde ve özellikle genital tüylerin bulunduğu yere yerleşen yaklaşık 2 mm büyüklüğünde, yassı gövdeli, 3çift bacağı olan bir parazittir. Çoğalma süresi 3 haftadır. Kaşıntı yapar. Deride gri mavi renkte, mercimek büyüklüğünde lekeler görülür

Scabies (Uyuz)

Genel olarak kol altı, kasık bölgesi, genital bölge, deri kıvrımları ve meme başına yerleşir. Yatak ısısında faaliyete geçer ve bulaşma anca bu ısıda olur. Hastalar gece kaşıntısından şikayet ederler.

Paraziter hastalık tespit edilen kişilerin çevresindeki tüm bireylerin kontrol ve tedavi edilmesi gerekmektedir.

Scabies (Uyuz) Tedavisi

Dermotologlar tarafından tedavileri verilir.

PİD (Üst Genital Sistem Enfeksiyonları)

Rahim ve rahim içi dokusu, tüpler, yumurtalıklar, bunları saran zarın ( periton ) herhangi bir kombinasyonunun enfeksiyonudur. Kısırlık, dış gebelik, kronik kasık ağrısı, karın içi yapışıklıklar, abse ve sepsis gibi önemli olaylara sebep verebilir.İlk ataktan sonra kısırlık oranı % 13 ,ikinci ataktan sonra % 35 olarak bildirilmiştir.

PİD nedenlerinin başında gonore gelir (bel soğukluğu). Bundan başka stafilokok, streptokok ve E. Coli etken olarak gösterilmektedir.

Mikroorganizmaların doğrudan üst genital sisteme ulaşmasının kolaylaştırabilen müdahaleler sonucu alt genital sistemdeki enfeksiyonun yukarı doğru yayılması ile olur. ( kürtaj ,HSG çekimi, spiral takılması vs..) Tüberküloz gibi hastalıklarda ise kan ve lenf yolu ile bulaşma olur.

PİD Risk Faktörleri

  • Jinekolojik müdahale geçirmek
  • Spiral (RİA) kullanımı
  • Kendinde veya eşinde seksüel yolla geçen hastalığın bulunması
  • Çok eşli olmak

PİD Belirti ve Bulgular

  • Karın ağrısı en sık görülen belirtisidir. Şiddetlidir ve iki taraflıdır
  • Ateş; özellikle etken gonore ise
  • Kokulu, renkli enfekte vajinal akıntı
  • Düzensiz kanama
  • Sindirim sistemi belirtileri; bulantı, kusma
  • Üriner belirtiler; sık ve ağrılı idrara çıkma

PİD Tedavi

Uzun vadedeki sekellerin önlenebilmesi uygun antibiyotiklere hemen başlanması ile direk ilişkili olduğundan ön tanı koyulur koyulmaz tedaviye başlanmalıdır.

PID hastalarının seksüel eşleri hastayla son 60 gün içinde ilişkide bulunmuşsa mutlaka muayene edilmeli, hiçbir bulgu ve şikayet olmasa dahi tedaviye alınmalıdırlar.