Doğumun Evreleri ve Doğum

Doğumun Evreleri ve Doğum

Doğumun Evreleri ve Doğum

Doğum olayı her kadının kendine özeldir. Hiç kimsenin doğumu başkasınınkine benzemez. Hatta birden fazla doğum yapan annelerin doğumları arasında bile fark vardır. Onun için kimsenin hikayesini dinleyip kendinize olumlu veya olumsuz sonuç çıkarmayın.

Doğumun başlaması ile beraber yoğun bir yalnızlık duygusu yaşayabilirsiniz. Sevdiklerinizden uzaklaştığınızı ve bu işi tek başına yapmak zorunda kaldığınız için yalnız olduğunuzu düşünebilirsiniz. İşte o zaman kendinize güvenin, bu anı ne kadar çok beklediğinizi ne en kısa zamanda bebeğinizi kucağınıza alacağınızı sakın unutmayın.

Doğumun birinci evresi

Bu evre doğum eyleminin başlamasından, rahim ağzının tam açılmasına ( 10 cm ) kadar geçen süredir. Doğumun en uzun evresidir. İlk doğumlar için 14-18 saat, ikinci, üçüncü doğumlar için 10-12 saat sürer. Bu evrede düzenli ağrılar başladıktan sonra Epidural Anestezi uygulanarak hastanın ağrı hissi bloke edilmekte ve bu evreyi rahat geçirmesi sağlanabilmektedir. Bu evre pasif, aktif olarak ikiye ayrılır.

Pasif dönem

Birinci evrenin en uzun süren dönemidir. Doğum sancılarının başlamasından rahim ağzı açıklığının 3cm. olana kadar geçen süreyi kapsar.Bu süre birkaç saat olabileceği gibi birkaç günde olabilir. Anne adayları bu süreyi evde de geçirebilirler.

Hastaneye gittiğinizde üstünüz değiştirildikten sonra size gebeliğiniz ve doğum belirtileri ile ilgili bazı sorular sorulacaktır. Gebeliğiniz esnasında yapılan tetkik ve tahlil sonuçlarını yanınızda getirmeyi unutmayınız. Tansiyonunuz, nabzınız ve ateşiniz ölçülecek bebeğinizin kalp sesleri dinlenecek gerekirse ultrason yapılacaktır. Daha sonra ebe veya doktor vajinal muayene yaparak açıklığınızı ve bebeğin geliş pozisyonunu tespit edecektir. Bu muayene belli aralıklarla iki sancı aralarında tekrarlanacaktır.

Aktif dönem

Bu dönem rahim ağzı açıklığının 3 cm. den tam açıklığa yani 10 cm.’ ye ulaşana kadar geçen dönemdir. Ağrılarınız iyice kuvvetlenmiş ve ritmik bir hal almıştır. 10 dakika içinde ortalama 3 kez etkili doğum sancısı hissediyorsunuz. Bu dönemde hastanede olmalısınız. Açılmanın hızı, bebeğin doğum kanalından inişi ve her şeyin yolunda gidip gitmediği aralıklarla yapılan vajinal muayenelerle ve NST testi ile takip edilmelidir.

Bu evrede gelen her sancı ile bebeğinize biraz daha yaklaştığınızı ve mutlu sona çok az kaldığını düşünmeniz size güç verecek ve motivasyonunuzu artıracaktır. Sancının en fazla olduğu anlarda burnunuzdan nefes alıp ağzınızdan verin. Nefes alırken önce karnınızı, sonra göğsünüzü şişirin. Yavaş yavaş ama derin nefesler alın. Ağrınız geçtiğinde rahat nefes alıp verin ve dinlenin. Bu dönemde ıkınma hissi olabilir. Erken ıkınmak zararlı olabileceği için ıkınmak için doktorunuzun talimatına uyun. Doktorunuz beklemenizi söylerse soluk alıp vererek ıkınma hissini engelleyebilirsiniz. İki kısa soluktan sonra uzun bir soluk üfleyin, bunu ıkınma isteğiniz geçene kadar düzenli olarak tekrarlayın.

Doğumun İkinci Evresi

Rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğumuna kadar geçen süredir. Ortalama 1-2 saat sürer. Bu dönemde ıkınarak bebeğinizin çıkmasına yardımcı olmanız gerekecektir. Doktorunuz ıkınmanızı söylediğinde derin bir nefes alıp ciğerlerinizi tamamen doldurun ve nefesinizi tutarak ağzınız kapalı bir halde vücudunuzu öne doğru bükün, çeneniz göğsünüze değsin başınızı kaldırın ve tüm gücünüzle makata doğru ıkının. Ağrı boyunca ıkınmayı sürdürün, ağrı geçince ıkınmayı bırakıp rahatlayın ve gevşeyin. Bu ıkınmalar esnasında idrar yapma veya dışkılama normaldir, bunun için kendinizi sıkıntıya sokmayın.

Doğum

Bebeğin başı iyice aşağıya inmiş pelvis tabanına dayanmıştır. Bebeğin başı göründüğünde doktorunuz sizden bu sefer de ıkınmamanızı isteyecektir. Çünkü tam çıkım anındaki kuvvetli ıkınmalar vajen duvarında ve perinede istemsiz ve düzensiz yırtılmalara sebep olabilmektedir. Yırtıkların oluşmaması ve bebeğin rahat çıkması için bu dönemde epizyotomi adı verieln doğum kesisi yapılabilir.

Bebeğin başı çıkar çıkmaz doktorunuz yada ebe bebeğin ağzındaki salgıları temizlerler. Daha sonra bebeğin başı hafifçe aşağı çekilerek önce bir omuz daha sonra diğer omuz doğurtulur, arkasından da gövde ve bacaklar çıkartılır. Ve işte İLK ÇIĞLIK…

Nefes alıp verme hareketi başlayınca göbek kordonuna da ihtiyaç kalmamıştır. Kordon göbekten 10-15 cm. uzaklıktan bağlanır ve kesilir.

Bebek yenidoğan doktoruna teslim edilir. Doğduğunda vücudu yağlı bir madde ve kan ile kaplıdır. Bebeğin rengi, kalp atışları, solunumu, boyu, kilosu, refleksleri kontrol edilip muayene tamamlandıktan sonra temizlenerek hemen annenin yanına verilir. Hatta anne hemen emzirmeye bile başlayabilir.

Doğumun üçüncü evresi

Bu evrede doğumdan sonra plasenta ve zarlarının ayrılmasına kadar geçen süredir. Genellikle kısa sürer nadiren plesantanın ayrılması için 1 saate yakın beklenebilir. Genellikle kendi kendine ayrılır ama hafif olarak yapılacak karın masajının da faydası olur. Bu dönemde bebeğinizi emzirirseniz hem plasentanın atılması kolaylaşır hem de olabilecek emzirme sorunları önlenmiş olur. Doğum tamamlandıktan sonra gerekiyorsa dikişleriniz atılır ve temizliğiniz yapılır. Artık nihayet dinlenebilir eşiniz ve sevdiklerinizle bu mucizeyi paylaşabilirsiniz.