Hafta Hafta Gebelik Takibi

Hafta Hafta Gebelik Takibi

0-4 hafta (gebeliğin başlaması)

28 günde bir adet gören bir kadın için yumurtlama zamanı kanamanın başlangıcından itibaren 14. gün civarıdır. Yumurtalıklardan atılan oosit tüplerde sperm ile birleşerek ZİGOT’u ( Embriyo ) oluşturur ve artık döllenme dediğimiz olay gerçekleşmiştir. Bundan sonra döllenme sonucu oluşan zigot tüplerden rahme doğru yol alır.

Bu arada iki hücre, dört hücre, sekiz hücre ( Blastokist ) gibi giderek artan sayıda bölünür.

Rahim boşluğuna ulaştığında endometriyum da tutunacağı yeri belirler ve oraya yerleşir. Artık gebelik oluşmuştur.

Döllenmiş olan yumurta rahim duvarının daha derinlerine doğru gömülür. Bu esnada bazı gebelerde hafif bir kanama veya adet kanaması kadar kanama olabilir.

Bazı anneler bunu adet kanaması olarak yorumlayabilirler, buna halk arasında ÜSTÜNE GÖRME denir.

Bu yerleşme sonrası ‘Amniyon kesesi’ adı verilen sıvı dolu boşluk oluşur.

Bebeğin anne ile bağlantısını sağlayacak olan plasenta (bebeğin eşi) ve göbek bağının ilk şekli ortaya çıkar. Kan hücreleri ve damarlar oluşur.

Dolaşım başlar ve kalp hızla gelişir. Dolaşım sistemi bebeğin görevini yapmaya başlayan ilk organ sistemidir.

hafta hafta gebelik takibi 4. hafta

5. hafta

Beklenen oldu, adetiniz gecikti ve gebelik testinde ‘POZİTİF’ sonucu gördünüz. İlk doktor vizitinizi gerçekleştirmelisiniz. Bu dönemde yapılan ultrasonografide birkaç milimetrelik gebelik kesesi ve bazen içinde yolk kesesini görmelisiniz.Bu haftalarda vajinal ultrasonografi bize daha fazla ve net bilgi verdiği için tercih sebebidir. Vajinal ultrasonografinin anneye veya bebeğe kesinlikle hiçbir zararı yoktur. Bu yapı bebeğinizin gelişiminden sorumlu ve plasentanın (plasenta bebeği besleyen yapı) gelişimiyle ortadan kalkacak bir oluşumdur. Bu haftada düzgün kenarlı bir kese ve içinde yolk kesesinin görülmesi %90 bu gebeliğin normal başlangıçlı bir gebelik olduğunun habercisidir.

Sizdeki değişimler:

Salgılanan hormonların etkisi ile göğüslerinizde hassasiyet ve dolgunluk hissediyorsunuz. Karnınızda ve kasıklarınızda hafif ağrılar var.

Sık tuvalete gitmeye başladınız ve karnınızda şişkinlik hissediyorsunuz. Mideniz huzursuz, sık acıkıyorsunuz ya da sanki midenizde taş var, hazımsızlık çekiyorsunuz. Özellikle sabahları bulantılarınız başladı ve hep halsizsiniz sürekli uykunuz var.

HEPSİ NORMAL, ANNE OLUYORSUNUZ  🙂

6. Hafta

Bebeğinizdeki değişimler:

  • Bebeğinizin boyu 8-10 mm oldu.
  • Ultrasonda kalp atışlarını görebilir, kalp sesini duyulabilirsiniz.
  • Beyim, omurilik, kas sistemi oluşmaya başladı.
  • Kol ve bacak taslakları oluşmaya başladı.
  • Göbek kordonu, gözler, göz kapakları, kulaklar, ağız, burun delikleri oluşmaya başladı.

Sizdeki değişimler:

  • Tansiyonunuzda düşmeler başladı; bu durum salınan hormonlara bağlı olarak gelişiyor. Beklenen hatta istenen bir durumdur.
  • Baş dönmeleri veye baş ağrılarınız var.
  • Sık tuvalete çıkıyorsunuz, çünkü büyüyen rahminiz idrar torbanıza baskı yapıyor ve az miktarda idrar varlığında bile sıkışıklık hissediyorsunuz.
  • Karnınızda ve belinizde belirgin şişkinlik ve genişleme var giysileriniz dar gelmeye başladı. Bebek bu kadar büyüdü mü? Hayır. Gebelik hormonları barsak ve mideyi çok etkiler. Çalışmaları ve hareketleri yavaşlar. Kabızlık çekiyor olabilirsiniz. Mideniz bulanıyor hatta kusmalar eklenmiş olabilir. Mide içeriği yukarıya boğazınıza doğru çıkıp yanmalara sebep olabilir.

Bu dönemde beslenmeniz genellikle yağsız, hafif hatta kuru yiyecekler içermeli. Az az ve sık sık yemelisiniz. Krakerler, galetalar tuzlu gıdalar iyi gelir. Sabahları yataktan hızlı kalkmayın, başucunuzda tuzlu kraker bulundurun, yemek esnasında az sıvı alın.

Sizi rahatsız eden koku ve yiyeceklerden uzak durun.

Bunlara rağmen beslenemiyor, yeterince sıvı alamıyor ve çok halsiz kalıyorsanız doktorunuzla görüşün. Size ilaç desteği sağlıyacaktır veya duruma göre hastanede bir süre yatışınız ve desteklenmeniz gerekebilir.

  • Karnınızda ağrı ve gaz sıkışması olabilir.
  • Çok halsizsiniz ve sürekli uyumak istiyorsunuz. Gebelikte salınan Progesteron hormonu tüm bunların sebebidir. Beklenen bir durumdur. Geçiçidir. İlk 3 aydan sonra vücudunuz bu hormono alışacak ve bu şikayetleriniz kalmayacak. Bu süre zarfında fırsat buldukça istirahat edin, bol bol dinlenin.

Beslenmenize dikkat ediyorsunuz değil mi? Bu dönemde sakatat, kafeinli gıdalar tüketmeyelim. İlaç kullanmayalım.

Bir müddet saç boyatmak yasak!

Muayenede:

Doktorunuz sizinle konuşup gerekli bilgileri alacaktır. Boy, kilo ve kan basıncınız ölçülecek smear testiniz yapılacaktır. Alınan bilgiler doğrultusunda gerekli rutin kan ve idrar tetkikleriniz istenecektir. Ultrasonda bebeğinizi ve kalp atımını izleyebileceksiniz.

hafta hafta gebelik takibi 5. hafta

MUCİZE GİBİ DEĞİL Mİ?

Fısıltı:

  • Baba adayları, çocuğunuza yapacağınız en büyük iyilik annesini çok sevmektir. Anne stresli ve endişeliyse bebekte bundan olumsuz etkilenecektir. Anneyi rahatlatalım, ona yanında olduğumuzu hissettirelim. Mesela gece yatmadan önce içeceği bir bardak sütü götürmek veya baş ve boyun masajı yapmak anneye her açıdan çok iyi gelecektir.
  • Eşinizin aylık kontrollerine birlikte gidebilirsiniz. Eğer gidememişseniz sonra neler olduğunu sorup anlatmasını isteyebilirsiniz.

Hamilelik boyunca eşinizin dengeli ve sağlıklı beslenmesi için ona yardım edebilir bu konu ile yakından ilgilenebilirsiniz.

Ev işlerinde yardım edebilir, düzenli doktor kontrolünde olmasını sağlayabilirsiniz.

Birlikte yürüyüşler yapıp, doğum ve bebek bakımı kitaplarını birlikte okuyabilir, eşinizin karnına dokunarak bebek hareketlerini hissedebilir, ona konuşabilir ve sevebilirsiniz.

Hamilelik boyunca eşinizin sürekli değişen ruh halini anlayışla karşılamaya çalışın. Anne adaylarının yaşayacağı korkular, endişeler ve heyecanlar eşlerin anlayış göstermesi ve destek olması sayesinde en aza indirilebilir.

7-8. Haftalar

Bebeğinizdeki değişimler:

  • 7. haftada bebeğiniz 12mm. Fasulye tanesi kadar. Kol bacaklar ve yüzü oluşuyor. Gözde lens, yüzde dil, diş taslakları, dudakları oluşuyor. Ayrıca barsaklar, akciğerler ve pankreas oluşmaya başladılar. Kalbi dakikada 140-150 arasında atıyor.
  • 8. haftada bebeğiniz 15 mm. Kiraz tanesi kadar. Diz, dirsek ve bilekleri oluştu. Kaslar hareket edebiliyor. Hatta bebeğiniz kollarını dirseklerden bükebiliyor. El ve ayak parmakları tümüyle oluştular ancak henüz birbirlerinden ayrılmadılar. Tırnaklar taslak halinde şekillenmeye başladılar.

Sizdeki değişimler:

  • Bulantı ve kusmalarınız devam ediyor hatta daha şiddetlendi, kilo bile kaybettiniz.Bunu sorun etmeyin, gebeliğin bu döneminde size ve bebeğinize zararlı olmamak kaydı ile canınız ne istiyorsa onu yiyin. Daha sonra dengeli ve düzenli beslenme alışkanlığınızı oluşturacaksınız, endişelenmeyin. Ayrıca bebek bu dönemde kendisine ihtiyacı olan her şeyi, siz dışardan alamasanız bile, sizin depolarınızdan alacaktır bunu unutmayın.
  • Kendinizi ruhsal açıdan kötü hissediyorsunuz. Sanki daha gergin, alıngan ve hassas oldunuz. Her şey moralinizi bozuyor ve ağlıyorsunuz. Çok sinirlisiniz, elinizde olmadan insanları kırıyorsunuz ve sabırsızsınız.

Gebeliğin ilk 3 ayında yükselen hormonlara bağlı olarak bu gibi ruhsal değişiklikler çok sık görülür ve doğaldır. Bunlar sizin elinizde değildir, kendinizi suçlamayın ve kesinlikle geçici olduğunu unutmayın. Baba adayları bu dönemde eşinizin yanında olun ona destek verin, kızmayın suçlamayın. Bu dönem geçici bunu siz de unutmayın.

  • Ani ve hızlı hareket etmeyin. Kasıklarınıza bıçak saplanır tarzda ağrılar girebilir. Artık rahminiz büyüyor ve ani hareketlerde gerilmelere neden olarak ağrıya sebep olacaktır.
  • Çok yükseklere uzanmak ve fazla gerinmekte sizi rahatsız edebilir.

Muayenede:

Şikayetlerinizi doktorunuzla paylaşın. Ultrasonda bebeğinizi ve yolk kesesini artık daha rahat görüyorsunuz. Kalp atışları daha net. El, kol ve bacakları hafif hafif oynuyor. Yüzü şekillenmeye başladı.

ACABA KİME BENZEYECEK

Fısıltı:

  • Gebeliğiniz boyunca çocuk bakımı ve gelişimi ile ilgili yayın ve kitapları takip edin. Okumaya başlamanın zamanıdır.
  • Günlük tutmaya ne dersiniz? Gebeliğiniz boyunca hissettiklerinizi yazın.Sonra çocuğunuzla beraber okuyabilirsiniz.
  • Hamilelikte yağlı ciltler daha az yağlanır, sivilceler kaybolur. Ama bazı anne adaylarında tam tersi de olabilir. O zaman sivilcelerinizle oynamayın, doğal veye kozmetik ürünler kullanın.

hafta hafta gebelik takibi 8. hafta

9-11. Haftalar

Bebeğinizdeki değişimler:

  • Yüzü gelişir, yuvarlaklaşır. Gözler yan taraflardan ortaya doğru yaklaşırlar.
  • Dudaklar gelişir, ağız açıp kapama ve yutkunma hareketlerini yapabilir.
  • Göz kapakları oluşur ancak kapalıdır.
  • Göz rengini belirleyen iris tabakası oluşmuştur.
  • Bebekle plasenta arasında besin alışverişi başlamıştır.
  • Genital organları oluşur ancak cinsiyetini öğrenmeniz için henüz erkendir.
  • Böbrekleri idrar üretmeye başlamıştır.
  • Beyni, sinir sistemi ve kasları çalışmaya başlamıştır.
  • El ve ayak parmakları tırnaklarla birlikte oluşmuştur.Parmağını emmeye başlar.
  • 9.haftada boyu 4 cm. ağırlığı 4 gr. dır.
  • 10. haftada boyu 5,5cm. ağırlığı 6 gr. dır.
  • 11. haftada boyu 6 cm ağırlığı 8 gr. dır.

Sizdeki değişimler:

  • Bulantılarınız azalmaya başlar
  • Rahminiz büyür ve karnınızı ellediğinizde artık fark edilir hale gelir
  • Karnınızda, bacaklarınızda ve memelerinizde damarlarınız belirginleşir. Gebelikte kan hacmi % 40-50 oranında artar. Bu yüzden hızlı büyüme gösteren karın ve memelerde yer çekimi ve rahmin baskısı nedeniyle de bacaklarda damarlar genişler ve belirginleşir. Bu varis oluşacağı anlamına gelmez.
  • Bel ve sırt ağrıları oluşur.
  • Baş ağrısı, halsizlik ve sık idrara çıkma şikayetleriniz azalacaktır
  • Kilo almaya başlarsınız. Gebelikte başlangıç kilosu normal sınırlarda olan bir anne gebelik boyunca ortalama 12-16 kilo almalıdır. Düşük kilolularda bu oran 20’e kadar çıkarken ,fazla kilolularda 7.5 kiloya kadar inmektedir. İlk trimesterde beklenen kilo alışı 1.5-2 kilo kadar olmalıdır.
  • Kilo alımına ve cildinizin gerilmesine bağlı çatlaklar oluşabilir. Önlem olarak cildinizi nemlendiren kozmetikler veya yağlı doğal kremler kullanabilirsiniz. Bu kremler oluşan çatlakları gidermez, oluşan çatlaklar daha sonra geçmez. Ancak rengi açılarak ince parlak çizgilere dönüşür.

Muayenede:

Doktorunuz aylık ziyaretlerinizde sizin şikayetlerinize göre gerekli gördüğü tetkikleri yapacak, duruma göre size ilaç desteği sağlıyacaktır. Bu ziyaretlerde ultrason yardımı ile de bebeğinizin gelişimini izleme şansınız olacaktır.

Bu dönemde önemli olan ve mutlaka doktorunuzla görüşmeniz gereken konu kanama olması durumudur. İlk üç aydaki hafif kanamalar, bebeğin rahme yerleşmesine bağlı önemsiz kanamalar olabileceği gibi düşük tehlikesinin de habercisi olabilirler. Özellikle fazla miktarda ve kırmızı renkli kanama özellikle şiddetli ve dinlenmekle geçmeyen kasık ağrısı ile beraberse hemen doktorunuza başvurmanız önerilir.

Fısıltı:

  • Oturur pozisyonda belinizle koltuk veye sandalye arasında hiç boşluk bırakmayın. Gerekirse bir yastık kullanarak bu boşluğu doldurun.
  • Eğilirken belinizi kullanarak değil dizlerinizi bükerek eğilin.
  • Yatağınız mutlaka ortopedik olsun.
  • Sıçrama, atlama, yükseğe uzanma hareketlerini yapmayın, ağır yük kaldırmayın. Dik durmaya çalışın.
  • Ani dönme hareketlerinden kaçının.
  • Yüksek topuklu ayakkabılar vücudunuzun ağırlığını öne doğru verir, ortopedik ve alçak topuklu ayakkabılar tercih edin.
  • Hamileliğiniz boyunca kanama, düşük veya erken doğum tehdidi yoksa ve doktorunuz aksini söylememişse cinsel ilişkinin sürdürülmesi normaldir. Anne adaylarının hamilelik boyunca cinsel isteklerinde artma yada azalma olabilir, her iki durumda normaldir. İlk üç ayda bulantı, halsizlik, göğüslerde hassasiyet nedeni ile isteksizlik normaldir. 3-6 aylarda bu sıkıntılar azaldığı için istek artabilir, ancak 6-9 aylarda tekrar istekte azalma olabilir.

Hamilelik boyunca ilişki esnasında annenin rahat edeceği pozisyonlar seçilmelidir. 4. aydan sonra annenin sırtüstü uzandığı pozisyonların tercih edilmemesi yerinde olacaktır.

Baba adayları eşlerinin diş görünüşü değiştiği için, yada bebeği inciteceklerini düşündükleri için, cinsel ilişki konusunda çekinik yada isteksiz olabilirler. Bu da normal bir psikolojidir. Eşinin vücudundaki değişimleri çekici bulan erkeklerde vardır.

Fısıltı

Herkes gebeliğinizin nasıl geçtiğini sorgulayıp, yorumlar yapmaya başladı mı? Peki batıl inancınız var mı ? İşte karşılaşabileceğiniz bir iki örnek;

    • Annenin midesi yanıyorsa bebek saçlı doğar?
    • Anne ekşi yerse kızı, tatlı yerse oğlu olur.
    • Kız bebek annenin güzelliğini alır, erkek bebek anneyi güzelleştirir.
    • Karnı tüylenen kadının erkek bebeği olur.
    • Karnı sivri olan kadının oğlu, kalçaları büyüyen kadının kızı olur.
    • İlk aylarda bulantısı çok olan kadının kızı olur.
    • Bebeğin kırkı çıkmadan dışarı çıkılmaz.

Hamilelikle ilgili batıl inançların pek çoğu doğru olmasada, bazılarında gerçeklik payı vardır.

11-14. Haftalar

Bebeğinizdeki değişimler:

  • Bebeğinizin yüzü giderek daha çok insana benzemeye başlar, ayrık olan gözler ortaya doğru yer değiştirir, kulaklar normal yerine gelir.
  • Barsaklar, karın içine göçlerini tamamlar, karaciğer safra üretmeye pankreas da insülin üretimine başlar.
  • Başının büyümesi ilk üç aydakine göre yavaşlar. Bebek başını artık hareket ettirebilir.
  • 14.haftadan itibaren solunum yapmaya çalışır.
  • Cildi çok ince ve şeffaftır, yüzeyinde damar yapıları belirgindir.
  • Kemik ve kas gelişimi hızlanır artık çok daha hareketlidir ve bebeğinizin ilk hareketlerini bu haftalarda hissetme şansına sahipsiniz.
  • Bebeğiniz artık öksürebilir, hıçkırabilir, kaşlarını çatabilir, dudaklarını büzebilir, başparmağını bile emebilir.
  • Artık bebeğiniz sizi ve çevreden gelen uyarıları algılayabilir, duyabilir ve tepki verebilir.
  • Cinsiyeti ultrasonla tespit edilebilir.
    • 12. haftada boyu 7 cm. ağırlığı 14 gr. dır.
    • 13.haftada bebeğinizin boyu 9 cm. ağırlığı 26 gr. dır.
    • 14.haftada bebeğinizin boyu 10 cm. ağırlığı 45 gr. dır.

Sizdeki değişimler:

  • Bu dönemde uterusun büyüyüp onu sabitleyen bağlarını gerginleştirmesine bağlı olarak özellikle sağ kasıkta belirgin olmak üzere ağrılarınız olabilir.
  • İkinci trimester gebeliğinizin en rahat dönemidir. Erken dönemdeki şikayetlerin çoğu kaybolmuştur, kendinizi çok rahat ve zinde hissedersiniz.
  • Meme uçlarınız belirginleşebilir ve renginde koyulaşma meydana gelir.
  • Güneş yüzünüzde ve vücudunuzda bazı lekelerin oluşumuna sebep olabilir, koruyucu kremler kullanmakta fayda var.
  • Karnınız belirginleşir ve bebek hareketleri hissedilmeye başlar.
  • Dişetlerinizde ve burnunuzda kolayca kanamalar olabilir.
  • Vajinal akıntı miktarınız artar, ancak kötü koku, kaşıntı ve yanma olmamalıdır.

Muayenede: 

Bu haftalardaki muayenenin en önemli konusu kromozomal hastalıklar ve bunlar için uygulanan tarama testleridir.

11-14. haftalar bu anlamda gebeliğin en önemli dönemidir ve bu dönemde doktorunuzla olan muayeneyi mutlaka gerçekleştirmelisiniz. Perinatolog tarafından Erken Detaylı Ultrasonografi (Genetik sonogram) yapılmalıdır. Bazı kromozomal hastalıkların ultrasonografik olarak belirteçleri vardır ve bunların varlığı mutlaka belirlenmelidir. Ultrasonografi sonucuna görede doktorunuzla beraber hangi testleri yapacağınıza karar vermelisiniz.

  1. Erken Detaylı Ultrasonografi
  2. İkili Test
  3. Anne Kanından DNA testi/Cell-free DNA testi/NIPT

1. Erken detaylı ultrasonografi:

11-14. haftalar arasında Riskli gebelik Uzmanları (Pernatolog) tarafından yapılır.Karından vaya vajinal olarak yapılabilir.

   3 ana amacımız var

  • Kromozomal (anöploidi) bozuklukları tespit edebilmek; bebeğin ense kalınlığı, burun kemiği, kalp kapak akımları (Triküspit kapak kaçağı) böbrek genişlikleri, bazı damar akımları (Duktus Venozus akımı) gibi parametreler kromozomal hastalıkların belirteçleri olabilmektedir
    • Ense Pilisi Kalınlığı, NT (Nucal Translusens): Bazı kromozom anomalilerinde (Trizomi 21, Trizomi 18,Trizomi 13) fetusların ense bölgesinde sıvı birikimine bağlı kalınlık oluştuğu tespit edilmiş ve bu bulgu perinatal takipte kullanılır olmuştur. 11-14. gebelik haftalarında Perinatologlar tarafından yapılan erken detaylı ultrasonografide ölçülür. NT>3-3,5 mm ise risk yüksektir.Fetuslarda ense pilisi kalınlığı trizomiler dışında Turner Sendromu, Kistik Higroma, bazı kalp ve akciğer hastalıkları, konjenital enfeksiyonlarda da yüksek olabilmektedir.
    • Burun Kemiği Ölçümü: Uygun pozisyonda bebeğin burun kemiğinin varlığı ve büyüklüğü özellikle Down Sendromunun ekarte edilmesinde önemli bir parametredir.
  • Anatomi hakkında bilgi sahibi olmak, Bebeğin bu haftaya uygun tüm anatomik gelişimi baştan ayaklara kadar incelenir ve pek çok yapısal bozukluk daha bu haftalarda teşhis edilebilir. (Anensefali, kistik higroma, hidrops, el ve ayak sakatlıkları, bazı kalp anomalileri vs.)
  • Gebelikte oluşabilecek PE, IUGR vs hakkında ön bilgi sahibi olmak; anneden bebeğe giden damar akımlarının ölçümü bize bilgi verir (Uterin arter akımı).

2. İkili test (11/14 testi):

Trizomi 21 (Down Sendromu) Trizomi 13 ve 18 için risk belirlemesinde kullanılan ve ilk tercih edilmesi gereken testtir. 11-14 haftalarda bebeğin ense kalınlığı ölçülür, beraberinde anneden alınan kanda bHCG, PAPP-A ölçümü yapılır. Bu veriler özel bir bilgisayar programında değerlendirilir ve bebekteki Down sendromu riski belirlenir. Anne yaşına göre belirlenmiş risk cetvelleri yardımı ile bebeğin riskli grupta olup olmadığı belirlenir.

İkili test Down sendromu taraması için kullanılan hassas bir testtir, ancak nöral tüp defektleri hakkında bilgi vermez. Down Sendromu için güvenilirliği %80-85’dir. Bu test yapılan hastalara 16-20 haftaya gelindiğinde birde alfafetoprotein bakılıp nöral tüp defekti riskine bakılabilir.Testin sonucu düşük veya yüksek risk olarak değerlendirilir, yüksek risk durumunda doktorunuzun önerisine göre NIPT testi veya girişimsel tanı yöntemleri olan Koryon Villüs Sampling (CVS) veya Amniyosentez (A/S) yapılmalıdır.

3. Anne kanından DNA testi/Cell-free DNA testi/NIPT testi:

Gebelerde gelişmekte olan fetüste özellikle kromozomal hastalıkların belirlenmesinde kullanılan prenatal tarama testidir. Gebeliğin 10. haftasından itibaren kullanılabilir. Annenin dolaşımına geçen bebeğe ait sebest DNA’ların bulunması ve bunlardaki kromozomal yapının belli yöntemlerle incelenmesi esasına dayanır. Bu yöntemle özellikle Trizomi 21 (Down sendromu),18, 13 ve cinsiyet kromozomlarına ait bazı problemleri taramaktadır. Güvenilirlikleri  %95 ile %98 oranında olmaktadır. Test birinci ve ikinci trimesterde kullanılan klasik tarama testlerinden (2’li, 3’lü test) daha güvenilirdir. Yalnız testin güvenilirliği çoğul gebelikler, obese hastalar, donör yumurta ile oluşan gebeliklerde ve 10 haftanın altında azalmaktadır. Testin anne ve bebek sağlığı açısından herhangi bir olumsuz etkisi yoktur.

Testin sonucu düşük risk veya yüksek risk olarak bildirilir. Sonuç normal ise başka bir teste ihtiyaç yoktur. Sonucun olumsuz gelmesi halinde girişimsel yöntemler (Koryon Villüs Örneklemesi veya Amniyosentez) kullanılarak doğrulanması gereklidir.

İkili testte veya NIPT testte riskin yüksek çıkması:

Unutulmaması gerekir ki bu testler, tanı testi değil, tarama testidirler.Tarama testinin amacı, belli bir hastalık açısından riski yüksek olan kişileri belirlemek, yani bir hastalığın esas tanısını koyduracak testi kimlere uygulayacağımızı belirlemektir.

Down sendromunun kesin tanısı Koryon Villüs Örnekleme (CVS) veya  Amniyosentez (A/S) adı verilen testlerle konulur. Riski yüksek olan hastalara yapılması önerilir. Down sendromu riski anne yaşına bağlı olarak oluşturulmuş tablolar yardımı ile belirlenir.

CVS (Koryon Villüs örneklemesi) nedir?

CVS 11-14. gebelik haftalarında bebeğin eşinden (plasenta) ultrason eşliğinde ince bir iğne yardımı ile örnek alma işlemidir. Poliklinik şartlarında ultrason eşliğinde yapılır. Ortalama 15-30 dk  içinde prosedür tamamlanır.

Kromozomal hastalıkların tespiti için kullanılır.%99,5 güvenilirlikle sonuç verir ve bir tanı testidir.

Erken dönem sonuçlar 1-2 gün içinde kesin sonuçlar 2-3 hafta içinde elde edilir. 11-14. Haftalarda yapıldığı ve 2-3 hafta içinde kesin bilgi verdiği için  gebeliğin sonlandırılma ihtimali olan durumlarda gebelik daha fazla ilerlemeden bize kesin sonuç alma ve karar verme olanağı sağlamaktadır.

Düşük, gebeliğin kaybı, enfeksiyon gibi bazı riskleri vardır ancak bunlar çok nadir (%0,1-2) olarak görülmektedir. İşlemden sonraki 72 saat içinde kramp tarzında ağrı, 38 °C üzerinde ateş, su gelmesi veya kanama olması durumunda doktorunuza danışmanız uygun olacaktır.

Kimlere yapılır ? 

  • İkili testi veya cell-free DNA testi riski yüksek olanlara.
  • Ultrasonda bebekte anomali saptanması veya down sendromunu destekler bulguların izlenmesi.
  • Daha önce kromozom anomalisi bulunan bebek doğurmuş olanlar.
  • Anne ve baba adayında risk oluşturacak kromozom anomalisi taşıyanlara.
  • Yakın akrabalarında kromozom anomalisi öyküsü bulunanlar.
  • Anne ve baba adayının ailesinde genetik geçişi olan kalıtsal hastalık öyküsü bulunanlar (örn: hemifili, akdeniz anemisi, kas hastalıkları, metabolik hastalıklar vs.).
  • Tekrarlayan düşük öyküsü bulunanlar.

Riskleri nelerdir?

  • Erken sıvı gelmesi
  • Erken doğum tehdidi veya düşük
  • Kanama
  • Enfeksiyon
  • Bebeğin anne karnında ölümü
    • Bu problemlerin görülme ihtimali % 0.5-1 civarındadır. Tecrübeli ellerde çok daha düşük olacaktır.

CVS sonucum da problem olduğu tespit edildi, ne yapacağız ?

CVS sonucunda bebeğinizde yaşamla bağdaşmayacak bir problem tespit edildiyse bebeğiniz henüz 14-16 haftanın altındadır, üç hekimden oluşan sağlık kurulu kararı ve anne babanın izin ve onayıyla bebeğiniz düşük yaptırılabilmektedir. Anne baba bunu istememe hakkına sahiptir. Bu durumda gebelik devam eder.

Down sendromu nedir ?

Down sendromu insanlarda en sık görülen kromozom anomalisi türüdür. Eski adıyla ‘Mongolizm’ ilk kez 1866 yılında Dr. John Langdon Down tarafından ‘özel bir tür zeka geriliği’ olarak tanımlanmıştır. Down sendromunun genetik kaynaklı olduğu baştan beri düşünülmesine rağmen bu bebeklerin kromozom haritasının çıkarılması ancak 1959 yılında mümkün olmuştur.

Zeka geriliği yapması ve erken yaşta ölüme neden olması sebebiyle önde gelen toplumsal sorunlardan olan Down sendromu olgularının tümü olmasa da önemli kısmı, gebelikte çeşitli tanı yöntemleriyle tanınabilmekte ve aileye gebeliği devam ettirme ya da sonlandırma seçeneği sunulabilmektedir.

Down sendromu olgularının 47 kromozomu vardır ve en sık olarak da 21 nolu kromozomdan 3 tane bulunur.

Bu bebekler doğduklarında tipik bir yüz görünümleri vardır. Baş nispeten ufaktır, yassı görünür, ense kısa ve geniştir. Burun kökü yassılaşmıştır, kulaklar kafada normalden düşük bir seviyede durur ve gözler birbirinden ayrık ve çekik görünür. Dil ağıza göre genellikle çok büyük olduğundan dışarı taşmış görünür.

Ense cildi oldukça gevşek olduğundan ensede genellikle boğumlar vardır. Bu bebeklerin vücut gerginliği (tonusları) düşüktür. Parmaklar kısa ve tombuldur ve sıklıkla avuç içlerinden birinde ya da ikisinde simian çizgisi adı verilen tek bir çizgi bulunur. Ellerin serçe parmakları içe doğru kıvrılmıştır çünkü bu parmağın orta falanksı gelişmemiştir.

Down sendromlu bebeklerde en sık kalp hastalıkları ve sindirim sistemi hastalıkları görülür. Kalp defektinin ağır olması bebeğin henüz doğmadan önce kalp yetmezliğine girmesine ve bunun sonucu olarak da tüm vücudunun şişmesine neden olabilir (hidrops). Bazı durumlarda sindirim sistemindeki defektler tıkanıklıklara neden olur ve bu durumların acil ameliyatla giderilmesi gerekir.

Bu bebeklerde yeni doğan ya da çocukluk döneminde lösemi (kan kanseri) daha sık gözlenir.

Down sendromunda aile için asıl üzcü olan bebek büyüdükçe barizleşen zeka geriliğidir. Bunun şiddeti bebekler arasında farklılıklar gösterir. Bu bebeklerin erken dönemlerden itibaren özel eğitim programlarına alınmaları ile başarılı sonuçlar alınabilme imkanı vardır.

Fısıltı:

  • 24 Eylül 2001, Barselona’da YENİ DOĞAN HAKLARI BİLDİRİSİ yayınlandı. Buna göre;
  • İnsan hakları evrensel bildirgesi yaşamın tüm evrelerini içerir. Tüm insanlar hür doğarlar, eşittirler ve aynı haklara sahiptirler.
  • Kız ve erkek, bir insan olarak yenidoğanın özlük hakkı her değerin üzerindedir. Yenidoğanlar, Çocuk Hakları Sözleşmesi doğrultusunda korunmalıdırlar.
  • Her yenidoğanın yaşama hakkı vardır. Bu hakka tüm insanlar ve hükümetler tarafından ırk, cinsiyet, ekonomik, coğrafya özellikleri, doğum yeri, din veya başka nedenlerle ayrım yapılmaksızın saygı duyulmalıdır. Yönetimler çocuklar arası ayrımı önleyici tedbirleri almalıdır.
  • Kadın cinsel hücresi ile erkek cinsel hücresinin birleşmesi ile zigot oluşur. Bir zigotta 46 kromozom vardır. Bunlardan 23’ ü anneden 23’ ü babadan gelmektedir.Dişi yumurtası daima X kromozomu taşır. Eğer sperm çekirdeği de X kromozomuna sahipse birleşen çekirdekler ile dişi kromozomu XX oluşur. Eğer sperm çekirdeği Y kromozomu taşıyorsa erkek kromozomu XY oluşur. Yani bebeklerin cinsiyetini babalar belirler.

İLK ÜÇ AY GEÇTİ BİLE… BUNDAN SONRASI DAHA KOLAY

KIZ MI? ERKEK Mİ? NE OLURSA OLSUN SAĞLIKLI OLSUN…

hafta hafta gebelik takibi 10. hafta

15-21. haftalar

Bebeğinizdeki değişimler:

  • Bebeğinizin cilt altı yağ depoları dolmaya başlar yani kilo alımı başlar.
  • Barsaklarında mekonyum denilen ilk dışkısı oluşur.
  • Dolaşım sistemi ve kalp kası çok kuvvetlenmiştir, kalp günde 30 litre kan pompalar.
  • Bebeğinizin artık uyku ve uyanıklık dönemleri vardır, bu dönemler 20 dak. ile 2 saat arasında olabilir. Her bebeğin kendine göre bir hareket etme alışkanlığı vardır.Uyuduğu dönemlerde anne bebek hareketlerini hissedemeyecektir, bu normaldir.
  • Hareket açısından çok rahat olduğu bir dönemdedir.Uyanık olduğu dönemlerde saatte 8-40 arası hareket yapabilir.Ancak anne bunların hepsini hissetmez. Ancak bir saniyeden uzun süren ve güçlü olanlarını hissedecektir.
  • Bebeğiniz bu haftalarda el ve ayak parmaklarını sıkça oynatır, açıp-kapama hareketi yapar.
  • Bebeğinizin cildi vernix caseosa denilen bir madde ile kaplanır. Bu madde beyaz renkli, krem kıvamındadır ve bebeğinizin cildini sürekli maruz kaldığı sıvı ortamından korur. Bebeğiniz doğduğunda bu maddenin nasıl bir şey olduğunu göreceksiniz.
  • Bebeğiniz kızsa, rahim ve yumurtalıklar gelişmesini sürdürür; erkekse testisler karın içinden aşağıya, skrotuma doğru iner ayrıca prostat oluşumuda başlamıştır.
  • 15.haftada bebeğinizin boyu 12cm. ağırlığı 74 gr. dır.
  • 16.haftada bebeğinizin boyu 17 cm. ağırlığı 110 gr. dır.
  • 17. Haftada bebeğinizin boyu 19 cm. ve ağırlığı 160 gr.dır
  • 18. haftada bebeğinizin boyu 20 cm. ve ağırlığı 210 gr. dır.
  • 19. haftada bebeğinizin boyu 22 cm. ve ağırlığı 280 gr. dır.
  • 20. haftada bebeğinizin boyu 25 cm. ve ağırlığı 300 gr. dır.
  • 21. haftada bebeğinizin boyu 28 cm. ve ağırlığı 400 gr. dır.

Sizdeki değişimler:

  • Karnınız iyice büyüdü elinizle dokunduğunuzda neredeyse göbek seviyesine ulaştı.
  • Bebeğinizin hareketleri artık daha sık ve daha kuvvetli, ancak bazı anneler bebek hareketlerini 21. haftaya kadar hissetmeyebilirler, korkmayın normal.
  • Ani hareketlerde başdönmesi ve bayılma halleri olabilir. Bu dolaşım sisteminizdeki değişikliklere bağlıdır. Uzun süren bilinç kaybı yoksa v çok sık tekrarlamıyorsa korkmayın
  • Bebeğinizin kilo almasındaki artışla beraber sizin kilonuzda da hızlı oynamalar olabilir. 20. hafta sonunda 5-7.5 kilo kadar aldıysanız bu kilo alımı normaldir.
  • Yüzünüzde kloazma (gebelik maskesi ) denilen yanak, burun ve çenede yama tarzında kızarıklıklar oluşabilir. Güneşte bunlar daha barizleşir. Güneşe çıkarken koruyucu kremler kullanmanız doğru olacaktır.
  • Karnınızın, memelerinizin ve kalçalarınızın büyümesine bağlı olarak buralarda çatlaklar oluşabilir. Bunlar kuruluk ve kaşıntıya neden olacaktır. Badem yağı veye diğer özel üretilmiş kozmetik ürünlerini kullanmanız bu şikayetlerinize iyi gelecektir.
  • Ayaklarınızda özellikle bileklerinizde şişlikler olabilir, olağandır. Bu şişmelerin nedeni büyüyen uterusun kanı bacaklarınızdan kalbe götüren damarlara bası yapmasıdır. Ayak şişliklerinin yanısıra el ve yüzünüzdede şişlikler oluyorsa bu ileri inceleme gerektiren bir durumdur.
  • Memeleriniz iyice büyür ve meme başının çevresindeki kahverengi alan koyulaşır ve genişler.
  • Diş etlerinizde hassasiyet diş eti ve burun kanamaları olabilir.

Muayenede:

Bu dönemdeki muayenede 2 önemli konumuz var. İlki eğer ikili test yaptıramamışsanız bu haftada 3’lü veya 4’lü test yapılması gereklidir.İkinci ve çok önemli diğer konuda Perinatolog tarafından Detaylı Ultrasonografi halk arasındaki deyişle, Sakatlık Ultrasonu, Dört Boyutlu Ultrasonografi’nin yapılmasıdır. Bu arada kilonuz ve tansiyonunuz takip edilir. Ultrasonografi ile bebeğiniz ve gelişimi izlenir. Tam kan sayımınız, idrar testiniz ve tarama testleriniz tamamlanır. Bu haftalarda bebeğinizin cinsiyetini yüksek güvenilirlikle öğrenme şansınız vardır. Ancak unutulmamalıdır ki cinsiyet tayininin % 100 doğru olduğu tek yer doğumdur. Ultrasonla yapılan tespitlerde yanılma payı mevcuttur.

Bu dönemde anemi (kansızlık) belirgin olarak ortaya çıkabilir. Bu durumda Fe ( Demir ) preparatları önerilebilir.

Üçlü tarama testi: İkili tarama testi zamanı geçmişse ve o dönem yapılamamışsa 16-18 gebelik haftasında anne adaylarına yapılır. Anne adayından alınan kanda gebelik testi kısmından tanıdığımız bHCG,büyük kısmı bebeğin karaciğerinden salgılanan AFP (alfa fetoprotein) ve uE3 (konjuge olmayan estriol) adlı hormonların ölçümü yapılır. Hormon ölçüm sonuçları, anne adayının yaşı, kilosu, sigara kullanıp kullanmadığı gibi değişkenler, gebelik haftası ve fetusun ultrasondaki bazı ölçümleri ile beraber bir bilgisayar programına girilerek fetusdaki Down sendromu riski tespit edilir.

Dörtlü tarama testi: 16.-21. gebelik haftaları arasında önerilen bir kan testidir. Anne adayından alınan kanda dört ayrı hormon ölçümü yapılır. Aslında dörtlü test, tarama hassasiyetini artırmak amacıyla üçlü test incelemesinde yapılan üç maddeye İnhibin A adı verilen maddenin eklenmesiye oluşturulmuş bir testtir.

Bu testte de aynen üçlü testte olduğu gibi, dört hormon ölçümünün sonuçları, anne adayının yaşı, kilosu, sigara kullanıp kullanmadığı gibi değişkenler ve gebelik haftası özel bir bilgisayar programına girilerek işleme tabi tutulur. Bu işlem neticesinde anne adayının bebeğinde Trisomi 21 (Down sendromu), Trisomi 18 ve nöral tüp defekti (NTD, bebekte omurgada açıklık olması olasılığı belirlenir. Hazırlanan dörtlü test raporunda bu anormal durumlar için risk ayrı ayrı belirtilir.

İkili test mi? Üçlü test mi? Dörtlü test mi? Hangisi?

2’li 3’lü 4’lü test olarak bilinen testlerin hepsi fetusun kromozomal hastalıklar açısından ne kadar riski olduğunu gösteren TARAMA TESTLERİDİR. Hiçbiri tanı testi değildir ve bebeğinizin hasta olup olmadığını söylemez ”Hasta olma ihtimal”ni söyler. Bunlar içinde güvenilirlik oranı en yüksek olan 2’li testtir. Ama bu testi özellikle ERKEN DÖNEM DETAYLI ULTRASON yapıldıktan sonra doktorunuzun önerisi ile kullanırsak çok daha güvenilir olmaktadır. Erken Detaylı Ultrason Perinatologlar (Riskli Gebelik Uzmanı) tarafından yapılmaktadır. Bu tetkikin sonucuna göre Perinatoloğunuz 2’li test veya cell-free DNA testi veya girişimsel bir tanı testi uygun görebilir. 11-14. haftaları kaçırdıysanız  16-18. haftalar arasında 3’lü ve 4’lü test kullanılabilir. Ancak bu haftada 4’lü testi tercih etmek daha anlamlı olacaktır.

İkili, üçlü veya dörtlü testte riskin yüksek çıkması

Unutulmaması gerekir ki bu testler, tanı testi değil, tarama testidirler.Tarama testinin amacı, belli bir hastalık açısından riski yüksek olan kişileri belirlemek, yani bir hastalığın esas tanısını koyduracak testi kimlere uygulayacağımızı belirlemektir.

Down sendromunun kesin tanısı Koryon Villüs Örnekleme (CVS) veya  Amniyosentez (A/S) adı verilen testlerle konulur. Riski yüksek olan hastalara yapılması önerilir. Down sendromu riski anne yaşına bağlı olarak oluşturulmuş tablolar yardımı ile belirlenir.

Tarama testlerinin yüksek çıkması durumunda CVS veya Amniyosenteze alternatif olacak ve birebir onun yerini tutacak başka bir yöntem yoktur. Ne detaylı ultrason ne DNA testi ne de halk dilindeki adıyla renkli ultrason ( 4.boyutlu ) bu durumda yeterli olamaz.

Üçlü ve dörtlü testle NTD risk tahmini

Nöral Tüp Defekti nöral ( sinirsel ) yapıyı örten dokunun tam kapanmaması halidir. Bu durumda açık olan alandan amniyon sıvısına ve annenin kanına normalden fazla miktarda AFP hormonu geçer. Nöral Tüp Defekti risk tahmini için tek başına AFP değeri ile gebelik haftası karşılaştırılır, anne adayının kilosuna göre düzenlemeler sonrası risk belirlenir.NTD dışında AFP yüksekliği, çoğul gebeliklerde, böbrek hastalıklarında, omfasosel ve gastroşizis gibi karın ön duvarı açıklıklarında da görülür. Ancak bunlar, ultrasonla rahatlıkla ayırt edilebilir.

NTD riskinin yüksek çıkması

Bu durumda ilk yapılması gereken ayrıntılı ultrasonografidir. Bu sayede AFP’ de yükselmeye neden olabilecek NTD dışı durumlar da belirlenebilir, mesela gebelik haftasının son adet tarihi ile uyumsuz olması, çoğul gebelik gibi etkenler AFP’ i yükseltebilirler. Bunlar ekarte edildikten sonra anensefali, spina bifida, omfolosel, gastroşizis vb. sık görülen anomalilerin varlığı araştırılır.

Down sendromu nedir ?

Down sendromu insanlarda en sık görülen kromozom anomalisi türüdür. Eski adıyla ‘Mongolizm’ ilk kez 1866 yılında Dr. John Langdon Down tarafından ‘özel bir tür zeka geriliği’ olarak tanımlanmıştır. Down sendromunun genetik kaynaklı olduğu baştan beri düşünülmesine rağmen bu bebeklerin kromozom haritasının çıkarılması ancak 1959 yılında mümkün olmuştur.

Zeka geriliği yapması ve erken yaşta ölüme neden olması sebebiyle önde gelen toplumsal sorunlardan olan Down sendromu olgularının tümü olmasa da önemli kısmı, gebelikte çeşitli tanı yöntemleriyle tanınabilmekte ve aileye gebeliği devam ettirme ya da sonlandırma seçeneği sunulabilmektedir.

Down sendromu olgularının 47 kromozomu vardır ve en sık olarak da 21 nolu kromozomdan 3 tane bulunur.

Bu bebekler doğduklarında tipik bir yüz görünümleri vardır. Baş nispeten ufaktır, yassı görünür, ense kısa ve geniştir. Burun kökü yassılaşmıştır, kulaklar kafada normalden düşük bir seviyede durur ve gözler birbirinden ayrık ve çekik görünür. Dil ağıza göre genellikle çok büyük olduğundan dışarı taşmış görünür.

Ense cildi oldukça gevşek olduğundan ensede genellikle boğumlar vardır. Bu bebeklerin vücut gerginliği ( tonusları ) düşüktür. Parmaklar kısa ve tombuldur ve sıklıkla avuçiçlerinden birinde ya da ikisinde simian çizgisi adı verilen tek bir çizgi bulunur. Ellerin serçe parmakları içe doğru kıvrılmıştır çünki bu parmağın orta falanksı gelişmemiştir.

Down sendromlu bebeklerde en sık kalp hastalıkları ve sindirim sistemi hastalıkları görülür. Kalp defektinin ağır olması bebeğin henüz doğmadan önce kalp yetmezliğine girmesine ve bunun sonucu olarak da tüm vücudunun şişmesine neden olabilir( hidrops ). Bazı durumlarda sindirim sistemindeki defektler tıkanıklıklara neden olur ve bu durumların acil ameliyatla giderilmesi gerekir.

Bu bebeklerde yeni doğan ya da çocukluk döneminde lösemi ( kan kanseri ) daha sık gözlenir.

Down sendromunda aile için asıl üzcü olan bebek büyüdükçe barizleşen zeka geriliğidir. Bunun şiddeti bebekler arasında farklılıklar gösterir. Bu bebeklerin erken dönemlerden itibaren özel eğitim programlarına alınmaları ile başarılı sonuçlar alınabilme imkanı vardır.

Fısıltı:

  • Doğum öncesinde bebeğinizin beyin gelişimini etkileyebilirsiniz! Doğum öncesi beyin uyarımı nörolojik bağlantıların arttırıyor. Bunun sonucunda duygusal, bilişsel, ve psikomotor yeterlilik artmaktadır. Bebeğinizle konuşarak, müzik dinleterek bunu sağlayabilirsiniz. Aslında burada amaç anne baba ve bebek arasında sevgi bağlarını kurmak ve geliştirmektir.
  • Uyarıyı vermeye ne zaman başlayalım derseniz 20. hafta ve sonrası bunun için ideal olacaktır. Bu dönemde bebek annesini kalp atışları dahil çevresindeki her türlü sesi gürültüyü ve müziği duyacaktır.
  • Doğumdan sonra huzursuz olan ve uyku düzensizliği yaşayan bazı bebeklerin çamaşır makinesi veya saç kurutma makinesi sesini duyunca sakinleştiğini hiç işittiniz mi? Sebebi; bebeğin bu sesleri işitince ,kendini tıpkı annesinin karnındaki gibi rahat ve huzurlu hissetmesidir. Bu aletlerin sesi ona annesinin karnından dinlediği sesleri hatırlatmaktadır.
  • Karnınız artık hamile kıyafetlari giyecek kadar büyüdü. Hamileyken de şık ve rahat olabilirsiniz. Sevdiğiniz renklerden ve tarzınızdan ödün vermeyin.

BEBEĞİM TEKMELEDİ!…

hafta hafta gebelik takibi 14. hafta

22-26. Haftalar

Bebeğinizdeki değişimler:

  • Bebeğinizin kaşları ve göz kapakları oluştu ve gözünü açıp kapayabiliyor.
  • Beyindeki gelişmeler bu haftalarda iyice hızlanır, bebek artık öğrenmeye, hafızası oluşmaya ve düşünerek mantıklı tepkiler vermeye başlar.
  • 26. hafta gebelikte dönüm noktasıdır, çünkü bu haftadan itibaren bebek kendi hak ve özgürlüklerine sahip bir birey olarak görülür.
  • Akciğerlerde bir yandan damarlar öte yandan hava kesecikleri oluşmaya başlar. Surfaktan üretimide bu haftalarda başlar.
  • Testisler skrotuma doğru inerler, bu işlem 32. haftada tamamlanır.
  • İşitme kabiliyeti çok artmıştır, sesleri daha iyi duyabilir ve seslere bilinçli tepki verebilir.
  • Bebeğinizin hareketleri artık dışarıdan görülebilir.
  • Cildindeki kırışıklıklar azalır.
  • Burun delikleri açılmıştır ve solunum hareketi yapar.
  • Bu haftalarda bebeğinizin el ve ayak izleri oluşmaya başlar.
  • 22. haftada bebeğinizin boyu 29 cm ve ağırlığı 470 gr. dır.
  • 23. haftada bebeğinizin boyu 30 cm ve ağırlığı 550 gr. dır.
  • 24. haftada bebeğinizin boyu 32 cm ve ağırlığı 640 gr. dır.
  • 25. haftada bebeğinizin boyu 33 cm ve ağırlığı 800 gr. dır.
  • 26. haftada bebeğinizin boyu 34 cm ve ağırlığı 820 gr. dır.

Sizdeki değişimler:

  • Rahminiz artık göbeğinizin iki parmak üzerindedir.
  • Ayaklarınızda ve bileklerinizde şişlikler oluşabilir.
  • Kabiniz daha hızlı atacaktır.
  • Sırtınız ve beliniz ağrımaya başlayacaktır.
  • Baş ağrılarınız olabilir.
  • Bacaklarınızda ve ayaklarınızda kramplar oluşabilir.
  • Karışık bir ruh halinde olabilirsiniz. Korku, heyecan, merak hepsi bir aradadır.

Muayenede:

Rutin muayene ve tetkiklerin yanısıra doktorunuz bu ay size şeker yükleme testi yapılmasını önerecektir. Gebeliğin 24-28. haftalarında hiçbir belirti olmaksızın şeker hastalığı gelişebilmektedir (gebelikte görülen şeker hastalığı). Bu nedenle bu haftalarda hastaya 50 gr. lık glukoz tarama testi yapılır. Hastaya içinde 50 gr. şeker eritilmiş bir bardak su içirilir ve iki saat sonra hastanın kan şekerine bakılır. Kan şekeri 145 mgr/dı’nin üzerinde çıkanlar riski yüksek hastalardır.

Bu hastalara tanısal amaçlı 100 gr.’lık OGTT (Oral Glukoz Tolerans Testi) uygulanır. Bu testte 12 saatlik açlıktan sonra AKŞ (Açlık Kan Şekeri) ölçümü sonrası 100 gr.‘ lık şeker içeren bir bardak su içirilir. Bu işlemden 1 saat , 2 saat ve 3 saat sonra kan alınarak şeker ölçümü yapılır.Ölçümlerin yalnızca biri yüksek çıkarsa hasta takibe alınır. İkisi yüksek çıkarsa hasta şeker hastası olarak kabul edilir.

Önce diyet denenir, duruma göre hastaneye yatırılıp insülin tedavisi başlamakta gerekebilir.

Fısıltı:

Bu dönemde egzersiz yapmanız hem fiziksel hem ruhsal açıdan rahat ve sağlıklı olmanızı sağlar. Düzenli yapılan egzersizle doğum sırasında doğru soluma ve gevşeme öğrenildiğinden doğum eylemi kolaylaşır. Jimnastik sırt ağrılarınızı azaltır, kabızlığınızı, nefes darlığınızı ve varislerinizi engellemede faydalı olur. Ayrıca doğum sonrasında idrar kaçırma, rahim sarkması ve cinsel tatminsizlik gibi şikayetler azalır.

Egzersiz yaparken kendinizi yormadan, zorlamadan çalışmalısınız. Herhangi bir ağrı duyduğunuzda egzersizi bırakmalısınız.

BENİ DUYUYORSUN DEĞİL Mİ BEBEĞİM?

hafta hafta gebelik takibi 20. hafta

27-31. haftalar

Bebeğinizdeki değişimler:

  • Beyindeki düşünme merkezi hızla gelişmekte.
  • Akciğerler solunum yapabilme özelliğini kazandı, ancak surfaktan denilen madde henüz yetersiz, bu haftada doğan bebeklerde bu sebeple, solunum sıkıntısı görülür
  • Kaşları ve kirpikleri oluştu, göz kapaklarını açıp kapayabiliyor hatta ultrasonda size bakıyormuş hissi verebilir.
  • Bebeğiniz yağ depolamaya başladı, ağırlığının %2-3 ‘ü yağ depolarına bağlı.
  • Vücudunu kaplayan tüyler dökülmeye başlar.
  • Kendi bağışıklık sistemi gelişmeye ve beden savunmasına katılmaya başlar.
    • Bebeğiniz artık acı, tatlı ve ekşi tatları ayırt edebilir ona göre tepkiler verebilir.
    • 27. haftada bebeğinizin boyu 35 cm., ağırlığı yaklaşık 950 ( 650-1500 ) gr. dır.
    • 28. haftada bebeğinizin boyu 36 cm., ağırlığı yaklaşık 1050 ( 750-1680 ) gr. dır.
    • 29. haftada bebeğinizin boyu 38 cm., ağırlığı yaklaşık 1300 ( 900-1900 ) gr. dır.
    • 30. haftada bebeğinizin boyu 39 cm., ağırlığı yaklaşık 1500 ( 1050-2100 ) gr. dır.
    • 31. haftada bebeğinizin boyu 40 cm., ağırlığı yaklaşık 1650 ( 1180-2350 ) gr. dır.

Sizdeki değişimler:

  • Nefes darlığı çekiyor olabilirsiniz. Rahminiz göğüs kafesinize iyice yaklaştı ve göğüs boşluğunuz daraldı, akciğerleriniz yeterince genişliyemiyor bu da nefes darlığı çekmenize sebep oluyor. Ama meraklanmayın artmış nefes sayınız sayesinde size ve bebeğinize yeterli oksijen gidiyor. Yatarken yastığınızı yükseltmeniz sizi rahatlatacaktır.
  • Karın cildiniz iyice gerildi belki de çatlaklar oluştu, bu durum kaşıntılarınızı artırabilir.
  • Varis ve basur sorunları baş gösterebilir veya daha önceden böyle bir sorununuz varsa şiddetlenebilir.
  • Ellerinizde yanma veya uyuşma olabilir.
  • Sık idrara çıkma vardır ve bu dönemde gülme, öksürme, ağır kaldırma gibi karın içi basıncınızın arttığı durumlarda idrar kaçırma sorununuz oluşabilir. Bu durum gebelikten sonra genellikle kaybolur.

Muayenede:

Kan, idrar tahlilleri, annenin kilo alımı takip edilir. Bu haftalarda tansiyon problemleri açısından dikkatli olmak gerekir. Özellikle idrar da protein atılımı takip edilir.

Ultrason da bebeğin gelişimi, ölçümleri, plasentanın yerleşim pozisyonu ve yaşlanması takip edilir. Bebeğin etrafındaki suyun miktarı ölçülür. Bebek hareketleri önemlidir.

Anneler bebeğinin az hareket ettiğini düşündükleri zaman açsa karnını doyurmalı özellikle tatlı bir şeyler yiyip uzanmalı ve o zaman bebek hareketlerini beklemelidirler.

Fısıltı:

  • Uyku düzeniniz değişti, evet ama, rüyalarınızın da değiştiğini fark ettiniz mi? Anne adayları bu gebelik haftasında garip rüyalar görebilirler. Belki de gebelik dönemi, yaşamınız boyunca en sık rüya gördüğünüz dönem olacak . İsterseniz başucunuza bir defter koyup bunları kaydedin; çünkü çok kısa zamanda unutulmaya mahkumdurlar.
  • Son üç aya girdiniz. Bu dönemde annelerde bebeği ve kendisi ile ilgili birtakım endişeler gelişebilir. Bunlardan biri de erken doğum yapma korkusudur. 26- 36. haftalar arası doğumun başlaması erken doğum olarak adlandırılır. Erken doğum riskini artıran bazı etkenler olduğu ve bu etkenler anne adayının hayatında ne kadar fazlaysa erken doğum riskinin de o kadar fazla olduğu bilinmektedir. Bunların bazılarını önlemek ve kontrol altına almak sizin ve doktorunuzun çabası ile olabilir ancak bazıları ise önlenemeyecek ve engellenemeyecek şeyler olabilir. İyi beslenmek, kendinize dikkat etmek, düzenli doktor kontrolünde olmak erken doğumu önlemek için ilk yapmanız gerekenlerdir.

Erken doğum riskini artıran faktörler:

  •  Sigara içilmesi ve düzenli alkol alımı
  •  Yetersiz beslenme ve yetersiz kilo alımı
  •  Çok uzun süre ayakta kalmak ve çok ağır işte çalışmak
  •  Hormon dengesizliğinin bulunması
  •  Bulaşıcı hastalık geçirme
  •  Yüksek tansiyon, kalp, karaciğer, diyabet veya böbrek rahatsızlığı gibi kronik ve ciddi bir hastalığın bulunması
  •  Ciddi stres altında bulunmak
  •  17 yaş altında ve 35 yaş üstünde gebe olmak

Erken doğumun belirtileri:

  • Adet sancılarına benzeyen kramp tarzında gelen ve sonra geçen düzenli ağrıların olması
  • Bu ağrılara ishal, bulantı, hazımsızlığın eşlik etmesi
  • Belinizde ağrı ya da baskı olması, her zamanki ağrı türünün değişmesi
  • Kasıklarda ağrı yada baskı olması bunların ritmik olması
  • Suyunuzun gelmesi
  • Akıntınızda değişiklik olması, kanlı ya da sulu bir hal alması

Bu şikayetleriniz varsa ilk yapacağınız doktorunuzla görüşmek olmalıdır. Öncelikle bu belirtiler erken doğum belirtileri midir? Bu tespit edilmelidir. Erken doğum başlamışsa bile hemen panik olmayın! Hastanede verilecek tedavi ile doğum durdurulabilmektedir. En azından bebeğin gelişimini tamamlaması için zaman kazanılmakta ve bebeğin akciğer gelişimini desteklemek için ilaç desteği sağlanmaktadır. Ayrıca bu arada, her ihtimale karşın eğer doğum gerçekleşirse, bebeği yoğun bakım desteği alabilecek bir sağlık kuruluşun da doğurtmak için gerekenler yapılacaktır.Çünkü uygun bakım koşulları sağlanırsa sağlıklı ve normal bir bebekle eve dönme şansınız vardır.

GALİBA SONSUZA KADAR GEBE KALACAĞIM?

hafta hafta gebelik takibi 26. hafta

32-36. haftalar

Bebeğinizdeki değişimler:

  • Bebeğiniz başını sağa sola çevirebilir
  • Bebeğinizin beyin dokusu hızlı büyüdüğünden baş ölçümleride hızla artar
  • Solunum hareketleri daha da belirginleşir, hatta doktorunuz ultrasonda bebeğinizin solunum hareketlerini takip edecektir, çünkü bu bebeğin iyiliğinin önemli bir belirtisidir
  • Cilt altında yağ dokusu depolanmaya devam ettikçe bebeğinizin rengi kırmızıdan pembeye doğru döner.
    • Dizlerinde ve dirseklerinde gamzeler, bilek ve boynunda ise cilt katlantıları oluşur
    • Vücudu daha tombullaşır ve yüzdeki varolan kırışıklıklar açılır.
    • 32. haftada bebeğinizin boyu 41 cm. ve ağırlığı 1780 ( 1300-2500 ) gr. dır.
    • 33. haftada bebeğinizin boyu 42cm. ve ağırlığı 2000 ( 1480-2750 ) gr. dır.
    • 34. haftada bebeğinizin boyu 43 cm. ve ağırlığı 2200 ( 1680-2930 ) gr. dır.
    • 35. haftada bebeğinizin boyu 44 cm. ve ağırlığı 2590 ( 1850-3200 ) gr. dır
    • 36. haftada bebeğinizin boyu 46 cm. ve ağırlığı 2700 ( 2080-3300 ) gr. dır.

Sizdeki değişimler:

  • Bugünlerde ağrısız kasılmalarınız olabilir. Yalancı doğum ağrıları olarak adlandırılır. Bu ağrıların amacı ise rahim ağzını doğuma hazırlamaktır.
  • Uyku düzeniniz bozulacaktır, uykunuz olmasına rağmen uyuyamayabilirsiniz.
  • Kalça ekleminden başlayıp genellikle ayağa kadar uzanan ağrılarınız olabilir, genellikle tek taraflıdır ve yürümenizi güçleştirebilir.
  • Ellerinizde uyuşmalar ve özellikle uykuda bacak krampları artabilir.
  • Midenizde tekrar huzursuzluk veya bulantı hissedebilirsiniz.
  • Bebek yavaş yavaş doğum kanalına doğru inecektir, bu nedenle aşağıya doğru baskı hissedebilir, tekrar sık tuvalete çıkabilirsiniz. Ancak bebek indiği için nefes alıp vermeniz daha rahat olacaktır.
  • El ve ayaklarınızda şişmeler oluşabilir.
  • Çok terleyen, özellikle derinin kıvrımlı yerlerinde kaşıntı.

Muayenede:

Bu haftalarda bebeğinizin anne karnındaki pozisyonu önemlidir. Rahim içinde bebeğinizin yeri daralmaya başlar. Bebeğiniz varolan alanı en iyi şekilde kullanmak durumundadır. İçgüdüleri ile bacaklarını kalçadan tam büker, ayaklarını çaprazlar, kollarını omuzlardan ve dirseklerden tam büker, boynunu öne doğru büküp çeneyi göğsüne yaslar. Bu pozisyon onun en rahat ettiği durumdur. Doktorunuz ultrasonda bebeğinizin pozisyonunu, amniyon sıvısının durumunu, hareketlerini, kilosunu, solunum hareketlerini yakından takip edecektir.

Sizin rutin testleriniz yapılacak ve tansiyonunuz ölçülecektir.

Bu ziyaretinizde doktorunuz sizi daha sık görmek istediğini belirtecektir. Bu haftalarda , duruma göre değişmekle birlikte genellikle iki haftada bir vizit yapılmalıdır. Vizit sıklığınızı en iyi kadın doğum doktorunuz değerlendirecektir.

Bu ziyaretler de görüşülmesi gereken bir önemli konu, doğumu hangi hastanede yapmayı planladığınızdır. Sizin ve bebeğinizin ihtiyaçlarını tamamen karşılayabilecek, aynı zamanda sosyo-ekonomik durumunuza uygun bir kurumu, seçmeli ve doktorunuzda bunu onaylamalıdır.

Hiç kuşkusuz doğumevleri ve hastaneler doğum için en uygun yerlerdir.

  • Seçeceğiniz hastanenin tam teçhizatlı olması; yani riskli durumlar için yoğun bakım ünitesi ve 24 saat anestezi uzmanının bulunmasına dikkat ediniz.
  • Temiz, ulaşımı kolay olmalı.
  • Enfeksiyon kontrolleri yapılıyor ve denetleniyor olmalı.
  • Personeli ilgili olmalı.
  • ‘Bebek Dostu’ olan ( bu terim doğumdan taburcu olana dek anne ve bebeği ayırmayan ve emzirmeyi destekleyen hastaneler için kullanılır. Bu hastaneler bu konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı tarafından sertifikalandırılmışlardır) bir hastane olmalı.
  • Bütçenize uygun olmalı.

Hatta doğumdan önce kullanmayı düşündüğünüz sağlık kuruluşunu ziyaret edebilir, sizin isteklerinize uygun olup olmadığından, emin olabilirsiniz. Ama unutmayınız ki bu kurum mutlaka doktorunuzun da onayladığı bir yer olmalıdır.

Fısıltı:

32. haftada çalışan ve çalışmaya devam etmek isteyen anneler, doktorlarına danışarak uygunsa AKTARMA raporu alabilirler. Böylece 37. haftaya kadar çalışıp, çalıştıkları 5 haftayı doğum sonrası iznine ekleyebilirler. Ancak annenin gebeliğinde çalışmasına engel durum varsa, 32. haftada doğum öncesi izni olan 8 haftayı alıp, istirahat etmelidirler.

Çalışan anneler, doğumdan bir müddet sonra işe başlamanız gerekecek. Şimdiden bebeğinizi büyütürken kimden yardım alacağınızı planlamalısınız. Eğer size yardım edecek bir aile büyüğünüz varsa çok şanslısınız. Eğer böyle bir seçeneğiniz yoksa ,şimdiden bebeğinizi teslim edebileceğiniz güvenilir bir yardımcı aramalı, hatta bebek doğmadan birlikte yaşamaya başlayarak, onu test etmelisiniz.

Bebeğinizi nasıl yetiştireceksiniz? Acaba anne ve baba bu konuda uyum içinde mi? Bebeğiniz doğduktan sonra siz üzerini sıkıca giydirirken eşiniz bunun gereksiz olduğunu söylerse; ağladığında kucağınıza aldığınızda, eşiniz bunun bebeği şımartacağını söyleyip  ’ her ağladığında kucağa mı alacağız?’ diye karşı çıkarsa! Kendinizi birdenbire eşinizle saçma bir çatışma içinde bulabilirsiniz. O nedenle henüz bebeğiniz doğmadan, bazı konularda eşinizle görüş birliğine varmanızda yarar var.

Bebeğinizin doğmasına az kaldı. Daha fazla ağırlaşmadan bebeğinize biraz alışveriş yapmanın zamanıdır. Özellikle odasını düzenlemek, mobilyalarını almak gibi yorucu işleri biran önce halletmelisiniz. Alacağınız mobilyalar zararlı kimyevi maddeler ve boya içermemeli , anti-allerjik olmalıdır. Bebeğinizin yatağı sert pamuklu veya ortopedik olmalı, parmaklıklar arası 7 cm.’i geçmemelidir. Elyaf ve kuştüyü ile doldurulmuş yorganlar yerine, pamuklu ve yünlü olanları kullanırsanız bebeğiniz daha rahat edecektir.

Bebeğinize kullanacağınız bebek arabası, mama sandalyesi, araba koltuğu, ana kucağı gibi malzemeleri yakınlarınızdan edinebilirsiniz. Yoksa satın almanız gerekecektir.

Neler almalıyız?

  • Bebek arabası veya sepet
  • Bebek yatağı
  • Yatak takımları ( Nevresim, çarşaf vs.)
  • Yumuşak birkaç battaniye
  • Bebeğin yıkanabileceği bir küvet
  • Bebek havlusu
  • Altını değiştirmek için kolay temizlenir kalınca bir bez
  • Bebek bezleri ve temizleme malzemeleri
  • Araba koltuğu
  • Ana kucağı veya port bebe
  • Mama sandalyesi
  • Birkaç geniş yakalı fanila
  • Tulum, hırka, pijama
  • Çorap, patik, şapka, önlük
  • Bebek mendili
  • Bebek şampuanı, vücut kremi,
  • Pişik kremi
  • Biberon
  • Emzik

Bebeğinizin tulum ve fanilalarının pamuklu olmasına dikkat edin. Alttan açılan tulum ve fanila çeşitleri de bebeğinizin altını değiştirirken size kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca yukarı sıyrılmayacağı için karnı ve beli açılmayacaktır. Doğumdan önce, aldığınız tüm bu eşyaları bebek sabunu ile yıkayıp ütülemelisiniz. Böylece bebeğinizin hassas cildinin yabancı ve zararlı maddelerle temasını önlemiş olursunuz.

EVİMİZDE VE KALBİMİZDE YERİN HAZI

hafta hafta gebelik takibi 31. hafta

37-40. haftalar

Bebeğinizdeki değişimler:

  • Bebeğiniz günde 25-30 gram kilo alıyor.
  • Ayak parmaklarındaki tırnaklar da olgunlaştı, ayak ucuna ulaştı.
  • Bebeğinizin vücudunu kaplayan tüyler büyük oranda döküldü.
  • Başı iyice aşağı leğen kemiğinin içine doğru indi.
  • Göğüs duvarı belirginleşti.
  • Memeleri belirginleşti ve kabardı.
  • Bebeğiniz artık tamamen gelişimini tamamladı.
  • 37. haftada bebeğinizin boyu 47 cm. ve ağırlığı 2850 ( 2250- 3500 ) gr. dır.
  • 38. haftada bebeğinizin boyu 48 cm. ve ağırlığı 3150 ( 2450- 3600 ) gr. dır.
  • 39. haftada bebeğinizin boyu 49 cm. ve ağırlığı 3270 ( 2650- 3800 ) gr. dır.
  • 40. haftada bebeğinizin boyu 50 cm. ve ağırlığı 3350 ( 2770- 3900 ) gr. dır.

Sizdeki değişimler:

  • Gebeliğin getirdiği değişikliklerden yoruldunuz, sabırsızsınız ve bebeğinizi kucağınıza almak istiyorsunuz.
  • Ağrısız kasılmalarınız sıklaştı ve rahatsızlık veriyor.
  • Bebek aşağıya doğru baskı yapıyor ve hareketleri artık canınızı yakıyor.
  • Mide ve barsak sıkıntılarınız arttı, çok sık tuvalete gidiyorsunuz.
  • Uyku düzeniniz tamamen bozuldu.
  • Uyuşukluk ve kramplar devam ediyor.
  • Doğum endişesi ve korkusu hissediyorsunuz.

Muayenede:

Bu dönemde doktorunuz sizi her hafta görmek isteyebilir. Rutin takibin yanısıra bebeğinize NST adı verilen bebeğinizin kalp atımlarının ve hareketlerinin izlendiği bir test yaptıracaktır. Bu test bize hissettiğiniz kasılmaların gerçek doğum sancısı olup olmadığını da gösterir.

Şikayetlerinize göre doktorunuz jinekolojik muayene yapabilir. Doğumun belirtileri, doğum şekli, gerekli ise anestezi yöntemleri, ne zaman doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerektiği hakkında da sizi bilgilendirecektir.

Fısıltı:

  • Çalışan anneler 37. haftada doğum öncesi raporunuzu almalısınız. Aktarma yartırdıysanız yine 37. haftada aktarma raporunuzu doğum öncesi raporuna dönüştürmelisiniz. UNUTMAYIN!
  • Bebeğinize isim seçtiniz mi? Bu önemli ve zevkli bir uğraş değil mi?
  • Biliyor musunuz; ilkokul öğretmenleri arasında yapılan bir araştırmada güzel isimli çocuklara öğretmenlerin daha yüksek not verdikleri tespit edilmiş. Başka bir araştırmada ise daha güzel ismi olan çocukların, standart akademik başarı testlerinden daha yüksek notlar aldıkları bulunmuş; bu durum, öğretmenlerin, daha popüler ve güzel isimleri olan çocuklardan beklentilerinin daha yüksek olması ve zaman içinde bu olumlu beklentilerin gerçekten yüksek notlarla sonuçlanmasıyla açıklanmıştır.
  • Çocuğunuza vereceğiniz ismi bulurken; hayatı boyunca taşıyacağı ismin olumlu bir anlam taşımasına, 50 yıl sonrada hala kulağa hoş gelip gelmeyeceğine, yanlış söylenme ve yazılma potansiyeline, yakıştırılacak takma isim ihtimaline, soyadınızla birleştiğinde kulağa hoş gelmesine ve sizin seslenmekten hoşlanacağınız bir isim olmasına dikkat ediniz.
    • Hastane çantanızı hazırladınız mı? Acil durumlarda panik olmamak için hastanede bebeğiniz ve sizin için gerekli olabilecek eşyaları daha önceden hazırlamakta fayda var. Peki içine neler koyalım?

Anne için gerekenler:

  • Birkaç tane önden açılabilen gecelik ve üzerine alabileceğiniz, yatakta otururkende giyebileceğiniz sabahlık, hırka veya şal
  • Birkaç tane rahat, pamuklu külot, fanila ve kısa çorap
  • Destekli, emzirmeye uygun birkaç sütyen
  • Meme ucu pedleri, kremleri, meme ucunu silmek için yumuşak bezler
  • Birkaç paket hijyenik büyük boy ped
  • Terlik; kaymayan rahat bir terlik olmasına özen gösterin
  • Hastaneden çıkarken giyebileceğiniz uygun giysiler
  • Sabun, diş fırçası, diş macunu, havlu, kağıt havlu,tuvalet kağıdı, kolonya
  • Deodorant, saç fırçası, toka, makyaj malzemeleri, ayna
  • Bardak, tabak, çatal, kaşık, peçete
  • Kirli çamaşır torbası
  • Ziyaretçi defteri, kalem, dergi
  • Video kamera ve fotoğraf makinesi
  • Misafirlerinize ikram için çikolata

Bebeğiniz için gerekenler:

  • En küçük boy bebek bezi
  • Birkaç adet bebek zıbını ve fanilası
  • Pamuklu çorap
  • Patiksiz düz paçalı tulum
  • Hırka veya yelek
  • Şapka ve elcekler
  • Hava durumuna uygun birkaç battaniye
  • Bebeğin popsunun temizliği için uygun ıslak mendil veya temizleme bezleri
  • Pişik kremi
  • Her ihtimale karşı emzik ve biberon

HADİ GEL ARTIK…

hafta hafta gebelik takibi 40. hafta